VERİYE DAYALI SAVAŞ LABORATUVARI: RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDAN ÖĞRENDİKLERİMİZ

Modern muharebe alanlarında yüzleşilen yeni gerçeklikler, savunma sanayiinin sürekli biçimde yenilikçi çözümler geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu dönüşümün merkezinde veriye dayalı (data driven) yaklaşımların giderek daha fazla yer aldığına şahitlik ediyoruz. Büyük veri, yapay zeka, otonom sistemler, ELINT/SIGINT ve nesnelerin interneti (IoT) gibi teknolojilerin askeri kabiliyetlere entegrasyonu daha etkili ve isabetli kararlar alınmasını sağlamaktadır.
Küresel savunma sanayii, büyük veri teknolojilerini kullanarak istihbarat, gözetim ve keşif (ISR) verilerinin tamamlayıcı değil doğrudan ana unsur olarak konumlandırılmasını sağlamaktadır.
Yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları destekli askeri büyük veri altyapıları, tehditlerin tespit edilmesini ve çeşitli saldırılar için karşı öngörüler üretilmesini mümkün kılmaktadır. Böylece operasyonel kararlar için ciddi bir destek unsuru elde edilmektedir.
Otonom sistemler öncelikle, muharebe sahasının en değerli unsuru olan; insanın savaş alanına doğrudan müdahalesine olan ihtiyacı azaltmaktadır. Diğer yandan hedeflerin tespit edilmesi, analiz edilmesi ve imha edilmesi gibi kritik çıktıları yüksek performans ve verimlilikle gerçekleştirmektedir.
ELINT/SIGINT (elektronik istihbarat ve sinyal istihbarat); hedef unsurların iletişimini ve radar sinyallerini tespit ederek kritik bilgiler sağlamaktadır Böylelikle karşı tarafın hareketlerini ve stratejilerini önceden tahmin etme ve bunlara karşı önlemler geliştirme konusunda kıymetli bir avantaj sunmaktadır.

Yine bu süreçte daha geniş bir veri tarama düzeyine sahip olmak adına IoT sensörleri ile donatılmış ekipmanların varlığı kritik bir role sahiptir. Gerçek zamanlı veri toplama yeteneğinin temelini oluşturan IoT sensörler, sahadaki farkındalığı artırmaktadır.
Bu yazıda değerlendirilen başlıkların ötesine geçen ve bugün savaşın yeni normali haline gelen veriye dayalı enstrümanların kullanımı, benzeri görülmemiş bir seviyededir. Bu öyle bir seviyeye gelmiştir ki savaşın acı gerçekliğini bir an için bir yana bırakırsak dünyanın, daha önce deneyimlenmemiş birçok yöntemin test edildiği ve uygulandığı bir laboratuvar alanına dönüştüğünü söylemek yersiz bir ifade olmaz.
Rusya ve Ukrayna arasında devam eden çatışmalar ve 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından gelişen koşullar, modern muharebe alanlarının anlaşılabilmesi açısından son derece önemli bir örnektir.
Zira bu savaşta her türlü kritik veriyi toplama, birleştirme ve analiz etme yetkinliğine erişilmesi açısından son derece kapsayıcı çözümlere başvurulmaktadır. Gelinen noktada, daha önce savaş ortamında hiç kullanılmamış ya da kısıtlı bir kullanım bulmuş teknolojiler, bu savaşın ana unsurlarındandır.
Konvansiyonel askeri kabiliyetler bakımından Rusya karşısında daha geri pozisyonda olan Ukrayna, bu dezavantajını çoğunlukla Batı menşeli şirketlerin sağladığı yeni nesil ürünlerle kapatmaya çalışmaktadır. Bu yazıda, veriye dayalı savaşın temelleri ve uygulama alanları, Rusya-Ukrayna Savaşı doğrultusunda değerlendirilmiştir.
Veriye Dayalı Savaşın Enstrümanları: Rusya-Ukrayna Savaşındaki Örnekler
- İstihbarat ve Gözetim
(1.a.) Ticari Uydu Görüntüleme ve Analizi:
Ticari uydu şirketleri ile işbirliği yapan Ukrayna, yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerine erişmiştir. Açık kaynaklara yansıyan bilgilere göre, Maxar Technologies ve Planet Labs gibi firmalar Ukrayna’ya gerçek zamanlı uydu verileri sağlayarak orduya; askeri hareketliliği izleme ve hedef tespiti yapma imkanı sunmuştur. Bu bilgilere göre elde edilen görüntüler, Kiev etrafındaki Rus birliklerinin konumlarının belirlenmesinde kritik rol oynamıştır.
Görsel 1: 28 Şubat 2022’de Maxar Üzerinden Kiev’de Çekilmiş Askeri Konvoy

Kaynak: “New Documentary on Ukraine Underscores the Importance of Maxar’s Commercial Satellite Imagery and Capabilities”, https://blog.maxar.com/earth-intelligence/2023/new-documentary-on-ukraine-underscores-the-importance-of-maxars-commercial-satellite-imagery-and-capabilities (Erişim Tarihi: 20.06.2024).
(1.b.) Yapay Zeka Destekli Görüntü Analizi:
Orbital Insight ve Descartes Labs gibi şirketlerin teknolojileri doğrultusunda Ukrayna’nın, yapay zeka tabanlı görüntü analiz sistemleri kullanarak uydu verilerini hızlı ve etkin bir şekilde analiz ettiği belirtilmektedir. Bu sistemlerin, potansiyel hedeflerin otomatik olarak tespit edilmesi ve sınıflandırılması için kullanılmış olduğunu tahmin etmek zor değildir. Bu teknolojilerin Ukrayna’nın Mariupol şehrindeki çatışmalarda, sivil ve askeri hedeflerin ayrımının sağlanmasında büyük rol oynadığı ifade edilmektedir.
Görsel 2: 23 Şubat 2023’de Kiev’de İnsan Hareketliliğini Gösteren Bu Görsel Orbital Insight Aracılığıyla Oluşturulmuştur.

Kaynak: “Satellite Images Reveal how Russia’s Ukraine Invasion Unfolded”, https://asia.nikkei.com/Politics/Ukraine-war/Satellite-images-reveal-how-Russia-s-Ukraine-invasion-unfolded (Erişim Tarihi: 20.06.2024).
- ELINT ve SIGINT Sistemleri
Elektronik istihbarat (ELINT) ve sinyal istihbaratı (SIGINT) sistemleri, Ukrayna’nın Rus askeri iletişimini ve radar sinyallerini izlemesi için olmazsa olmaz unsurlar arasındadır. Lockheed Martin tarafından geliştirilen AN/ALQ-217 Elektronik Destek Ölçüm (ESM) sistemi ve Raytheon’un AN/ALR-69A Radar Uyarı Alıcısı gibi sistemler, düşman iletişimlerini ve radar sinyallerini tespit etmekte kullanılmış ve Ukrayna’ya stratejik avantajlar sağlamıştır. Bu teknolojilerin, Rusya’nın radar ve iletişim sistemlerinin yerlerinin belirlenmesi ve etkisiz hale getirilmesinde kullanıldığı kamuoyuna sızan bazı raporlarda yer almaktadır.
(2.a.) AN/ALQ-217 Elektronik Destek Ölçüm (ESM) Sistemi:
AN/ALQ-217, Lockheed Martin tarafından geliştirilen ve radar sinyallerini pasif olarak algılayan bir sistemdir. Bu sistem, geniş frekans aralığında çalışan radar sinyallerini tespit ederek yerlerini ve çalışma mod’larını belirlemekte kullanılmaktadır. Ukrayna, bu sistemi kullanarak Rusya’nın hava savunma radarlarının konumlarını ve özelliklerini tespit etmiş, böylece söz konusu radar sistemlerini etkisiz hale getirmek için uygun karşı tedbirler geliştirmiştir. AN/ALQ-217’nin Ukrayna’nın hava operasyonlarında ve İnsansız Hava Araçlarının (İHA) güvenli operasyonlarında kritik bir rol oynadığı belirtilmektedir.
(2.b.) AN/ALR-69A Radar Uyarı Alıcısı:
Raytheon’un geliştirdiği AN/ALR-69A, gelişmiş radar uyarı alıcı sistemidir. Bu sistem, rakip unsurların radarlarının sinyallerini tespit ederek pilotlara uyarı vermekte ve radar kaynaklı tehditleri hızlı bir şekilde belirlemektedir.
Ukrayna’nın, bu sistemi kullanarak Rus radarlarının yaydığı sinyalleri analiz ettiği ve bu radarları hedef alarak operasyonel avantaj elde ettiği iddia edilmektedir. Sistemin, özellikle hava savunma unsurlarının etkinliğini azaltmada ve hava üstünlüğünü korumada önemli katkılar sağladığı rapor edilmiştir.
(2.c.) Kripto Çözücü ve Radyo Dinleme Sistemleri:
Ukrayna’nın, ELINT ve SIGINT kapasitelerini artırmak için kripto çözücü sistemler ve ileri radyo dinleme cihazları kullandığı bilinmektedir. Bu sistemlerin, Rus askeri birliklerinin şifreli iletişimlerini çözerek kritik istihbarat bilgileri elde etmek üzere kullanıldığını tahmin etmek zor değildir. Örneğin, Harris Corporation’ın RF-300 serisi radyo alıcılarının, geniş bantlı frekans spektrumunu izleyerek Rus iletişimini yakalamakta ve çözümlemekte kullanıldığını değerlendirilebilir. Bu sayede Ukrayna, askeri stratejilerini şekillendirmek için çok değerli bilgiler elde edebilmektedir.
(2.d.) Yer Tabanlı Dinleme İstasyonları:
Ukrayna, stratejik bölgelerde yer tabanlı dinleme istasyonları kurarak Rusya’nın askeri hareketlerini izlemektedir. Bu istasyonlar, geniş frekans spektrumunu tarayarak düşman iletişimlerinin ve elektronik sinyallerinin tespit edilmesi adına kullanılmaktadır. Bu bilgiler doğrultusunda Ukrayna’nın, sahadaki birliklerine gerçek zamanlı istihbarat sağlayarak operasyonel etkinliğini arttırdığı açıktır. Örneğin, Kiev yakınlarında kurulan dinleme istasyonları, Rus askeri birliklerinin iletişimlerini izleyerek bazı saldırı planlarını önceden tespit etmiş ve buna göre karşı önlemler alınmasını sağlamıştır.
(2.e.) HARM Füzeleri ve Elektronik Savaş (EW) Uçakları:
Ukrayna, ABD menşeili AGM-88 HARM (High-speed Anti-Radiation Missile) füzelerini Rus radar sistemlerini etkisiz hale getirme hedefi doğrultusunda kullanmaktadır. Bu füzeler, karşı unsurların radarlarının sinyallerini hedef alarak onları yok etmek için tasarlanmıştır.
Görsel 3. Bölgede Kullanılan AGM-88 HARM’a Ait Bir Görsel

Ukrayna’nın sahadaki kabiliyetleri, güçlü elektronik karıştırma sistemleri ile donatılan ve karşı unsurların radar ve iletişim sistemlerini etkisiz hale getirmek üzere tasarlanan elektronik savaş uçaklarını da içermektedir. Bu kapsamda Ukrayna elektronik savaş uçaklarını (örneğin EA-18G Growler) kullanarak Rus iletişim ve radar sistemlerini bozma operasyonları gerçekleştirmiştir.
- Sosyal Medya ve Açık Kaynak İstihbarat (OSINT)
(3.a.) Sosyal Medya İzleme:
Batılı teknolojiler doğrultusunda Ukrayna, sosyal medya platformlarından toplanan verileri kullanarak Rus askeri hareketlerini izleme ve halkın moralini değerlendirme imkanı elde etmiştir. Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Ukrayna, Hootsuite ve Sprout Social gibi sosyal medya analiz araçlarını kullanmakta böylelikle, halkın duygusal tepkilerini ve bilgi akışını analiz etmektedir.
Rusya’nın dezenformasyon kampanyalarını tüm süreç boyunca yoğun biçimde kullanması doğrultusunda bu tür araçlardan istifade edilmesi son derece akıllıca bir yaklaşım olmuştur.
(3.b.) Crowdsourced İstihbarat:
Ukrayna, halktan gelen bilgi ve görüntüleri toplamak için crowdsourcing yöntemlerini yaygın şekilde kullanmıştır. Ushahidi gibi platformların, cephe hattındaki olaylar ve düşman hareketleri hakkında hızlı bilgi elde edilmesini sağladığı da rapor edilen bilgiler arasındadır.
Bu örnek, halk tarafından paylaşılan cep telefonu görüntüleri ve konum bilgilerinin, karşı unsurların yerlerinin belirlenmesinde kullanımının bugün simetrik ve asimetrik savaş pratiğinin vazgeçilmez bir pratiği olduğunu bir kez daha göstermiştir.
- Otonom ve Yarı Otonom Platformlar
(4.a.) Bayraktar TB2 Drone’ları:
Ukrayna, Türk yapımı Bayraktar TB2 drone’larını kullanarak savaş alanında önemli avantajlar elde etmiştir. Yapay zeka tabanlı hedef tanıma ve saldırı yetenekleri ile donatılan Türk drone’ları; gerçek zamanlı veri analizi yaparak etkin operasyonlar gerçekleştirilebilmesinde ana unsur haline gelmiştir. Bu doğrultuda, Kiev yakınlarındaki Rus konvoylarına yapılan saldırılarda Türk drone’ların etkinliği uluslararası kamuoyunun dikkatini haliyle çekmiştir.
Görsel 4: Bayraktar TB2 Drone’ları Ukrayna’da

(4.b.) Yarı Otonom Kara Araçlar:
Ukrayna, savaş alanında yarı otonom kara araçlarını da kullanmaktadır. Robo-Team’s Probot ve Milrem Robotics’in THeMIS gibi araçların uzaktan kumanda ile yönetildiği ve yapay zeka algoritmaları ile engelleri aşarak hedeflerine ulaştığı kamuoyuna yansımıştır. Bu sistemlerin, insan kaybını azaltmak ve operasyonel etkinliği artırmak için kullanıldığı muhakkaktır.
Görsel 5: Milrem Robotics’in Ukrayna’da Konumlandırılan UGV’leri

Kaynak: “Ukrainian Forces are Taking Full Advantage of Their THeMIS UGVs”, https://milremrobotics.com/ukrainian-forces-are-taking-full-advantage-of-their-themis-ugvs/ (Erişim Tarihi: 20.06.2024).
- Yapay Zeka Destekli Siber Güvenlik
Ukrayna, Rusya’nın siber saldırılarına karşı yapay zeka destekli siber güvenlik çözümleri kullanmıştır. Darktrace ve CrowdStrike gibi sistemlerin, ağ trafiğini analiz ederek anormal faaliyetleri tespit ettiği ve saldırılara karşı hızlı önlemler aldığı rapor edilmektedir. Yine raporlarda, proaktif siber savunma stratejilerinin benimsendiği not edilmektedir. Ayrıca Cylance ve FireEye gibi yapay zeka ve makine öğrenimi tabanlı sistemlerin, potansiyel siber tehditleri öngörerek önleyici tedbirler aldığı bildirilmektedir.
Mevcut bilgiler doğrultusunda, kritik altyapılara yönelik saldırıların önlenmesinde bu sistemlerin oldukça etkin olduğu ifade edilebilir.
- İnsani Yardım ve Lojistik Yönetimi
(6.a.) Veri Analitiği ile Lojistik Optimizasyonu:
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre Ukrayna, insani yardım malzemelerinin dağıtımını optimize etmek için büyük veri analizlerinden yararlanmaktadır. Faaliyetlerin etkinliğine ve yaygınlığına ilişkin net bilgiler bulunmamakla birlikte Palantir gibi veri analitiği şirketlerinin, yardım malzemelerinin en hızlı ve etkin şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağladığı rapor edilmektedir.
(6.b.) Gerçek Zamanlı İzleme:
Ukrayna’da lojistik konvoylar ve yardım malzemelerinin, IoT sensörleri ve GPS izleme sistemleri ile donatıldığı bilinmektedir. Samsara ve Geotab gibi teknolojilerin, malzemelerin gerçek zamanlı olarak izlenmesini ve lojistik operasyonlarının güvenli bir şekilde yürütülmesini sağladığı yönünde bilgiler bulunmaktadır.
- Drone ve Anti-Drone Teknolojileri
(7.a.) Anti-Drone Sistemleri:
Ukrayna, Rusya’ya ait drone’ları etkisiz hale getirmek için gelişmiş anti-drone teknolojileri yaygın şekilde kullanmaktadır. Bunun ötesinde Ukrayna’da hala gelişme aşamasında olan, standart hale gelmeyen drone ve anti drone teknolojilerinin test edildiğini de özel olarak belirtmek gerekir.
Görsel 6: Ukrayna Tarafından Kullanılan Bir Anti Drone Sistemi
Kaynak: “As Ukraine Braces for Winter Drone Attacks, Allies Rush to Provide Defenses”,
https://www.defenseone.com/threats/2023/11/ukraine-braces-winter-drone-attacks-allies-rush-provide-defenses/391740/ (Erişim Tarihi: 20.06.2024).
DroneShield ve Dedrone gibi elektronik harp sistemleri ve lazer tabanlı silahların, Rusya’ya ait drone’ları tespit ederek imha ettiği rapor edilmiştir. Kritik askeri ve sivil altyapıları korumada bu sistemlerin kullanıldığı belirtilmektedir. Bununla birlikte özelikle anti drone sistemlerin gerçek etkinliği ve başarısını bu aşamada net olarak söylemenin mümkün olmadığını değerlendiriyorum.
(7.b.) Sürü Drone’lar:
Sürü drone’ların, koordineli saldırılar ve gözetim operasyonları için kullanıldığı sıklıkla raporlanmaktadır. Swarm Technologies ve Anduril gibi şirketlerin geliştirdiği drone’ların, yapay zeka algoritmaları ile birbirleriyle iletişim kurarak etkin bir şekilde görev yaptığı ifade edilmektedir. Bu drone’ların, geniş alanlarda gözetim ve hızlı müdahale için kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Sonuç
Ukrayna’daki savaş, veriye dayalı teknolojilerin ve yenilikçi stratejilerin savaş alanında nasıl kullanılabileceğine dair eşsiz örnekler sunmaktadır. Ticari uydu görüntüleri, sosyal medya istihbaratı, otonom sistemler, ELINT/SIGINT çözümleri, anti drone uygulamaları, siber güvenlik çözümleri, insani yardım ve lojistik yönetimi gibi alanlarda uygulanan bu pratikler, modern savaşın dinamiklerinde köklü değişikliklere neden olmaktadır.
Bu noktada Ukrayna’nın elinde bulunan tüm yeni nesil askeri kabiliyetlere rağmen Rusya karşısında yeterli güç alanına erişemediği yönündeki eleştirilerin son derece haksız olduğunu değerlendiriyorum. Zira söz konusu süreç, konvansiyonel olarak Rusya’nın oldukça gerisinde yer alan Ukrayna’nın savaşı veriye dayalı hale getirmesi ve Rusya karşısındaki direncini artırması ile neticelenmiştir.
Gelecekte, bu teknolojilerin ve yöntemlerin daha da geliştirilerek gerek küresel savunma sanayiinde gerekse harekat doktrinlerinde daha büyük etkiler yaratması kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.
Şunu belirtmek isterim ki; eğer kaçınılmaz değilse her savaş, cinayetler serisinden başka bir şey değildir. Savaşsız bir dünya geçmişte hiç olamadığı gibi bugünün gerçekliğinde de bir ütopya olarak görülmektedir. Bununla birlikte dünyada kalıcı barışın, bir gün erişilmesi gereken “insanlık ideali” olarak görülmesi ve benimsenmesini tüm kalbimle diliyorum. Ancak, “savaşa hayır” gibi içi boş bir romantizmle, kendini ve toplumunu hazırlıksız bırakmanın ve “kurbanlık koyun” gibi beklemenin de asla kabul edilebilir bir durum olmadığını değerlendiriyorum.
Oldukça zorlu dinamikler doğrultusunda gelişen Rusya-Ukrayna Savaşı’nın seyri ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, Ukrayna topraklarında gerçekleşen aralıksız savaş deneyimleri; diğer ülkeler için değerli dersler sunmakta ve veriye dayalı savaşın önümüzdeki yıllarda destek unsuru değil ana unsura dönüşeceğini bizlere göstermektedir.
Kaynak: Veriye Dayalı Savaş Laboratuvarı: Rusya-Ukrayna Savaşından Öğrendiklerimiz – SavunmaTR
